saatler kala mı bastı, anlamadım ki.


tatilim bitti ve ben bunu bu sefer daha büyük dramlarla karşıladım. halbuki kaç senedir okuyorum - 15 sene sanırım - bu tür heyecanlara alışmam lazımdı. belki 66 aylıklardan bir farkım vardır. daha doğrusu teoride olması gerekir. büyümemiz gerekir ki, benim okula başlamayı bu kadar dram haline getirmemem gerekir. yine de 66 aylıklarla aynı durumdayım. ben kaç aylığım? 255. insan okul korkusuyla bu ay sayısını yan yana yazmaya utanıyor.
tatilin bitmesini bir kenara bırakalım, benim istanbul'da da son günüm bugün. tatilin son gününü istanbul'un son günüyle bağdaştırmam da ilginç. çünkü ben ankara'yı zulüm olarak görmüyorum. yani benim ankara'ya dönmem aslında tatilin bitişi değil. yine de bu yıl tatilin son günü, istanbul'un son günü. yıllık duygu coşması ve ruh haliyle eşdeğer bu durumlar hep. tekdüzeliği de yok. her an yeni bir değişime hazır. ankara'ya ayak bastığım gün, tatil günü de ilan edebilirim. 
neden bu konuda beynimi bu kadar harap ettiğimi bilmiyorum. yani şu an istanbul'da olanlardan ve ankara'da olacaklardan çok, tamamen bugüne - tatilimin bitiş gününe - odaklanmış durumdayım. sonunda kişisel gelişim teorisini çözmüş olabilirim. carpe diem değil miydi? al işte ben de tamamen şu anın zulmünü çekiyorum.
dönmek bu kadar da kötü değil. ankara güzel. ankara can. 

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Instagram

Twitter Updates

Meet The Author

çince ve benim adım yanyana geçmeli bunu bilin. dil ve tarih coğrafya fakültesi'nden mezunum, yani gayet siyasi bir kişiliğim de var, bunu da bilin. küçüklüğümden beri şehir şehir gezerim, bilin. birçok alana el atmış durumdayım, her şeyden biraz tadarım, ney de üflerim, piyano da çalarım, bunları da bilin. ha bak bilgiye inanırım. bilmeye inanırım. hayatın çekilirliğini bilmede ararım. hep beraber bilelim. bilgi karın doyurmasa da kalbi doyurur diyelim. www.pinaraltay.com