Bir parti hikayesi...


Birkaç gündür ortalık acayip gergin. Yabancı bir arkadaş vardı hani Alia, onun veda partisini yaptık dün ama yapana kadar da canımız çıktı yani.

Bugüne kadar hep Kareoke yapmak için Green House diye bir yere gidiyorduk. Bu sefer bir değişiklik olsun diye bizim organizatör kişiliklerimiz Eray ve Barış'a başka bir yer ayarlamalarını söyledik. Onlar da Bahçelievler'de bir yeri ayarladılar.

Tabii bir tek olay ayarlamakla bitmiyor. Baştan paraları topladılar, kimin geleceği de daha tam belli olmadığı için sürekli bir koşuşturma halindeydik. Ona gidiyoruz parayı verecek diye, sonra başkasına koşuyoruz gelecek misin diye...

Neyse bunlar işin tatlı kısımları. Sonra bir isyan koptu ortalıkta. Bahçelievler de nedir diye. Kıro geldi millete. Bahçelievler de çok tekin bir yer değil sonuçta ama hep birlikte olacağımız için bir sorun olduğunu düşünmüyordum. Geleceklerin yarısı bu yüzden vazgeçti. Neyse dedik, geçtik.

Bu esnada sürekli Barış'lardan haberler geliyor. işte perde aldık, barkovizyon aldık falan diye. Zaten gideceğimiz yer de bir apartman dairesi. Dolayısıyla kıllandık, yeniden mi döşüyorsunuz siz evi diye. Bir yandan da gelmeyecekler sürekli Bahçelievler'i kötülüyorlar. Organizatörlerimizin üstüne çok gittik sanırım.

İyice gerildi ortalık sonlara doğru. İş küsme noktasına geldi, ben de herkesin ortasında kaldım. Birbirleri hakkında söylediklerini duymasın diğer taraf diye sürekli bir gerilim havasında milleti birbirinden uzak tutmaya çalışıyorum falan.

Sonuç olarak dün akşam büyük bir önyargıyla mekana gittik. Girişe kırmızı halı serilmiş, kenarlarda mumlar falan yanıyor. Çeşitli serviler falan masaların üstünde, koltuklar da rahat, kaliteli. Dolayısıyla bize de söylediklerimizi yutmak kaldı. Gittik özür diledik bizimkilerden, ortalık sakinleşti.

Gecenin geri kalan kısmı zaten bir sürü bağrış, tepinme, kareoke, içkiler vs. Bu arada bir de ilk yaşadık. Polisler tarafından basıldık. =)) Bizim için sorun yoktu 18 yaşında olduğumuz için ama diğerleri hep 17 yaşında falan. Kimlikler toplandı, ruhsatlı da bir yer zaten ama tek sorun bizim akıllı Alia'mız cüzdanını evde unutmuş, dolayısıyla adamlar sorun çıkarıyorlar, bir işlem yapalım falan diye. Çıktık dışarı, Alia'yla polis arasında bir süre tercümanlık yaptım. Adam kimin misafiri falan diye sordu, dedim benim :D Sonrasında o olay da halledildi. "Bir kereliğine" affettiler. =)

Gece de böyle sonlanmış oldu işte. Ama şunu anladım. Artık bu ÖSS senesinde bize parti, kareoke vs. haram. Bir daha mı? Sanmıyorum. Bu sene evde oturup ders çalışmam gerekirken, daha önce hiç gezmediğim kadar gezdim.

Bir de şeyi anladım, insanları bir şey bilmeden suçlamamak gerekiyormuş.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Instagram

Twitter Updates

Meet The Author

çince ve benim adım yanyana geçmeli bunu bilin. dil ve tarih coğrafya fakültesi'nden mezunum, yani gayet siyasi bir kişiliğim de var, bunu da bilin. küçüklüğümden beri şehir şehir gezerim, bilin. birçok alana el atmış durumdayım, her şeyden biraz tadarım, ney de üflerim, piyano da çalarım, bunları da bilin. ha bak bilgiye inanırım. bilmeye inanırım. hayatın çekilirliğini bilmede ararım. hep beraber bilelim. bilgi karın doyurmasa da kalbi doyurur diyelim. www.pinaraltay.com