içerden yılmaz morgül sesi geliyor şu an evet. anneannem izliyor bunları hep. iyi ki de izliyor be sizi allahın kezoları. yılmaz morgül sesini biz de barındırmıyoruz playlistimizde herhalde. ama yine de bu ses huzur veriyor bana şu an. hangi anımı bana hatırlatıyor ve hangisinin duygularını bilinçaltımda tekrar canlandırıyor bilemiyorum. bilmek çok da umrumda değil.
garipleşenler var. yani soluduğun hava değişti diye, yattığın yer başkalaştı diye, kendi karakter parçalarını da farklılaştırmak hangi hastalıklı kafanın ürünüyse; bi zahmet buna bi son versin. çünkü başkalaşım çoğu zaman kaybı getirir. hani sen bu başkalaşmayla kendine yeni dostlar buldun sanırsın, belirli süre zarfı için gerçekten de yeni arkadaşlar edinmiş olursun falan ama bi bakmışsın, başkalaşmadan önceki dostların birer birer uçmuş. senin yüzünden değil. kendileri istedikleri için. hani ben sonradan pişman olma diye yazıyorum bunları.
farklı konulardan konuşmayacaksak iletişimimizin anlamı yok bence. aynı şeylere takılıp kalmak sevgili burcuma ve bana fazla geliyor. aynı konular üstüne yüzbin kez konuşunca benim ilgimi kaybetmekle kalmıyorsunuz, bi de o konunun önemini de içinde eritiyorsunuz.
atarlı bi yazı olmasını istemedim ben. hayata karşı atarımın üst boyutunu yaşıyorum şu sıralar, ondan hep. aptallaşmanın ve başkalaşmanın sırası geldiğinden belki de ama ikisini de yapacak cesaret yok bende. çünkü elimdekileri kolayca kaybetmeye heveslenemiyorum kolay kolay. yenilik iyidir, güzeldir. ruhum da yenilik ister. kaybın sırası olmadığı için duruyorum.
yılmaz morgül’ün sesi hala geliyor. ne mutlu bana. şu sıralar salondan gelen anneannemin ağlama sesini duymak yerine yılmaz morgül sesi duymaya çok ihtiyacım var.
0 yorum:
Yorum Gönder