Bir tatlı huzur almaya gelmiştim ben İstanbul'dan...

Dostum işler karıştı. Ankara Dil Tarih olaylarıyla ünlüdür ama biz bir aydır bir vukuat görememiştik. Tam ulan bi kavga göremeden okuldan gideceğiz derken, şom ağzımızın payını alıp sandalyelerin uçuştuğu bir kavga gerçekleşti okulda. Neyse ki, dersimiz öğleden sonraydı da şahit olamadık birebir şekilde. Birkaç gündür etrafı inceliyorum; yemekhane arka bahçeye bakıyor. Baktım, bir adam... Paltolu, takım elbiseli, tespihli, bildiğin reis. Durur muyum ben tabii, sağcı reis bulmuşum, illa ki sesini duymalıyım diye koşa koşa arka bahçeye indim. Çöktüm taşa. Telefonla oynar gibi yaptım, bu arada da yanındaki iki takım elbiseliyle birlikte volta atıyorlar bahçede bildiğin. Benim karşıma geldiklerinde kafayı kaldırdım, çaktırmadan bakayım dedim, şans eseri o da bana bakıyormuş, hemen indirdim kafayı tabii. Sesi tam reis sesiydi. Sonra paşa paşa döndüm yemekhaneye bizimkilerin yanına.
O günün akşamında tam okula giriş yapıyorum baktım karşıdan kalabalık bir grup geliyor, önde bizim reis arkasında 25 kişilik bir grup ikişerli sıra olmuşlar, herkesin elinde tespih yürüyorlar. Yanlarından geçerken "nereye gidiyorlar yahu bunlar" diye biraz sesli şekilde yorumda bulundum, birkaçı dönüp baktı ama saf gördükleri için beni, bulaşmadılar herhalde.
Sonra bizim bi tane solcu var okulda. Öyle Bir Geçer Zamanki'nin oyuncularından biri gibiydi, saç, sakal, kıyafet 80'li yıllardan kalma gibi. Onu da inceliyorum uzun zamandır, bugün bir baktım saçı sakalı kesmiş, bir garip geldi gözüme. Daha bir iyi aile çocuğu imajı gelmiş üzerine. Bir de bugün geçen günkü kavgadan dolayı soruşturma açılan ve okula alınmayan 8 Kürt öğrenci için basın açıklaması falan yapıldı, solcu Kürt grup tarafından. Bize de geldiler bildiri verdiler, anlattılar durumu, bekliyoruz 12'de gösteriye dediler. Anama babama söz verdim gelemem, dedim.
Zaten hergün başka bir bildiri veriliyor. Sağcılardan da, solculardan da gelenlerin hepsini alıyorum, okuyorum. "Her devrin adamı" gibi bir vaziyetteyim anlayacağınız. İşler de kızışmaya başladı. 6 Kasım'da zaten Ankara'da toplanılacak yine bizim fakültenin önünden başlıyor yürüyüş. Okulun her yerinde de Tayyip'in padişah kılığına sokulmuş fotoğrafları var 6 Kasım için. Okul değil mübarek siyaset akademisi.
Biz de Farabi'de ders çalışıyoruz işte. Ankara'da beni bulamazsanız, gelin bizim fakülteye, Farabi salonuna gelin, kesin oradayımdır. Haberiniz ola.

2 yorum:

  1. boşver sen o bildirileri, en güzeli:)

    YanıtlaSil
  2. o tipler genelde arka bahçenin oradaki kantinde olurlar.belli masaları vardır,sadece onlar oraya oturabilirler.sakın göz göze gelme.bi de o bildirilerden alma,farklı düşüncelerden olsalar da aslında hepsi aynı şeyi savunuyor,çok garip.bana bu çabaları çok boş,çak saçma geliyor.

    YanıtlaSil

 

Instagram

Twitter Updates

Meet The Author

çince ve benim adım yanyana geçmeli bunu bilin. dil ve tarih coğrafya fakültesi'nden mezunum, yani gayet siyasi bir kişiliğim de var, bunu da bilin. küçüklüğümden beri şehir şehir gezerim, bilin. birçok alana el atmış durumdayım, her şeyden biraz tadarım, ney de üflerim, piyano da çalarım, bunları da bilin. ha bak bilgiye inanırım. bilmeye inanırım. hayatın çekilirliğini bilmede ararım. hep beraber bilelim. bilgi karın doyurmasa da kalbi doyurur diyelim. www.pinaraltay.com