Yüzüme vuran vantilatörden dolayı biraz mayışığım.

Her gün iftar vaktinden sonra kıç kadar alanda yapılan Kuşadası Ramazan Etkinlikleri'ne düzenli katılımımı gerçekleştiriyorum. Çılgınlar gibi eğlendiğimizi zaten tahmin edebilirsiniz (bir de "eylenen"ler var, onlar kendilerini nasıl eyliyorlar, bilmiyorum...).
Zaman nedense su gibi akıp geçmesi gereken yerde biraz yavaş ilerliyor. Hayır yani bize öyle öğretildi ilkokul zamanlarında falan. Tatil geldi mi, yatcaz-kalkcaz, yatcaz-kalkcaz, bitecek. Nitekim de öyle olurdu. Hemen başlardı okul. Şimdi bir garip azizim. Ramazan'dan mıdır nedir (yazar oruç tutmuyor, ramazanla bu durumun ne alakası olabilir)... Her halükarda, bu yaz diğerlerinden daha farklı.
Yanda gördüğümüz görüntü de Güvercin Adası. Kuşadası'lıysanız zaten size çok şey ifade eder, değilseniz zaten boşverin. 

4 yorum:

  1. Ben de geldim oraya bu yıl. İçerde balık müzesi olduğunu söylediler ama giremedik, kilitliydi kapısı. Normalde de öyle mi yoksa biz pazar günü geldiğimiz için mi öyleydi acaba? Hala kafama takılır. Bu arada ben Kuşadası'nda öğrenciyim. Yani bu dönemden itibaren. :)) Bir yıldır Aydın'da hazırlık okuyordum.
    Yaa bir de şey... Uzun oldu biliyorum ama. Bu ada bana her gelişimde daha karmaşık geliyor. Çözemedim gitti. Çok büyük de değil ama.

    YanıtlaSil
  2. Valla Balık Müzesi'nin saatlerini ben de bilmiyorum :) Kuşadası merkez itibariyle çok kolay aslında, yukarlara ve dışarı doğru çok büyüdü gerçi artık, siteler falan doldu, oraları ben de bilmiyorum ama yayan olarak dolaşırsan merkez çevresinde çok kısa zamanda oğrenirsin diye tahmin ediyorum :)))

    YanıtlaSil
  3. 16 Eylülde geleceğim. Umarım tez elden öğrenirim.

    YanıtlaSil
  4. Bu arada var yani gerçekten balık müzesi?! Ayy, bak buna çok sevindim. İlginç bir şey bence böyle bir müze. Yani daha önce hiç görmedim de.

    YanıtlaSil

 

Instagram

Twitter Updates

Meet The Author

çince ve benim adım yanyana geçmeli bunu bilin. dil ve tarih coğrafya fakültesi'nden mezunum, yani gayet siyasi bir kişiliğim de var, bunu da bilin. küçüklüğümden beri şehir şehir gezerim, bilin. birçok alana el atmış durumdayım, her şeyden biraz tadarım, ney de üflerim, piyano da çalarım, bunları da bilin. ha bak bilgiye inanırım. bilmeye inanırım. hayatın çekilirliğini bilmede ararım. hep beraber bilelim. bilgi karın doyurmasa da kalbi doyurur diyelim. www.pinaraltay.com