İçimden pembe geçmiş.

Ne zamandır yazasım yok, yazma keyfim yok, yazacak şey yok.
Çok da önemli değil zaten çünkü bir şeylerin söylenmeden anlaşıldığı zamanlarda yaşıyoruz. Hayır bu yazı melankolik olmayacak. Her ne kadar şu sıra dinlediğim tüm şarkılar öyle olsa da.

Evet neşelenelim biraz. Şimdi ben buraya pembe pembe fotoğraflar paylaşmak istiyorum ama yok şu an elimde. Adam gibi çekmeye tekrardan başlamam lazım. Bir tek bu var galiba arşivimde:


Bu da hüzünlüymüş aslında bak. Halbuki ben pembe diye koymak istemiştim. Pembe genelde neşeyi temsil ediyor ya... Ya da ben öyle sanıyorum, öyle yanılıyorum. O yüzden herhalde şu sıralar telefon kabımdan, kullandığım kaleme, ojelerimden, bileziğime kadar her şeyim pembe. Bu sefer tutmadı ama neşe.

Aman vallahi bilmiyorum. Hayat bir durağan. Mutsuzluktan da değil aslında. Bahardan bahardan... Sonbahardan. Herhalde. Yani biz en azından öyle kabul edelim. İçinde "bahar" geçen sonbahar da hüzünlü, içinde "pembe" geçen yukardaki fotoğraf gibi.

Bu yazı melankolik olmayacaktı.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Instagram

Twitter Updates

Meet The Author

çince ve benim adım yanyana geçmeli bunu bilin. dil ve tarih coğrafya fakültesi'nden mezunum, yani gayet siyasi bir kişiliğim de var, bunu da bilin. küçüklüğümden beri şehir şehir gezerim, bilin. birçok alana el atmış durumdayım, her şeyden biraz tadarım, ney de üflerim, piyano da çalarım, bunları da bilin. ha bak bilgiye inanırım. bilmeye inanırım. hayatın çekilirliğini bilmede ararım. hep beraber bilelim. bilgi karın doyurmasa da kalbi doyurur diyelim. www.pinaraltay.com