maruz kaldığım kudret damarlarımda mevcut. önemli olan bu kudretin beni delirtmemesi. fakat, delirmeye de hakkım yok çünkü mahalle baskısı var.
bu siyasi bir yazı değildir, o yüzden kelimelerimi türkiye oyunları üzerinden değerlendirmeyiniz. ya da içinde tayyip, iktidar, hülooğ barındıran düşünceler olduğunu sanmayınız.
kişisel gelişimin getirisi olumlu yönde değil her zaman. kudretli şeylerle uğraşmak kolay değil. "kişisel" en korkutucu kelime çünkü. ne bok çıkarsa, kişisellikten çıkar. "kişisellik" mantığı da çürütür, matematiği de çürütür, fiziği de çürütür. bu dünyada en büyük dahinin bile uğraşmayacağı tek alan, kişiselliktir. kalkıp yanına bir de "gelişim"i eklediğinde en uzak durman gereken çift oluşur ama biz nedense zaten uğraşamadığımız kudretle uğraşmayı kolay hale getireceğiz düşüncesiyle atlıyoruz bu kişisel gelişime.
ha artık atlamaktan korkmuyorum. çünkü deliremem. çünkü buna hakkım yok. çünkü beni delirtecek bir durum yok. çünkü delilik de belirli kurallara tabiidir (!). insanlığımız bunu da çeşitli aforizmalarla sınırlamış, hastaneleri bu yüzden açıp, bu yüzden bölümlere ayırmıştır. sizin o bölümler dışında bir delirme teşebbüsünüz olduğunda deliremezsiniz. zira buna hakkınız yok.
sanırım delirmeye hakkımız olmadığı hususunda anlaştık.
damarlarımdaki kudretten memnunum.
damarlarımdaki kudretle baş edebilecek olan, yanıma yanaşsın. aynı kudreti ondan da beklerim. delirmemek şartıyla. deliliği meyli olan yanıma yanaşmasın. sanılanın aksine çeşitli delilere uzun süreler maruz kaldım ve kalıyorum. o yüzden artık kudretiyle baş edemeyeni istemiyorum. büyük şımarıklıktır bu yaptığım. çünkü delirmeme izin verilmedi.
kudretimizle, ölene kadar baş edebilme iradesine sahip olmak dileğiyle...
Etiketler:
Öylesine...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder