otel hikayeleri içimize sıkışmasın.


gitgide yaratıcılığım sönüyor bu kesin. benim bir veletken dahi şu bloga yazdığım yazılar daha neşeli, daha ilgi çekici idi. şimdi açıp da bir şey yazmaya niyetlendiğim zamanlar, bir şey bulamayıp sayfayı kapatmakla sonlanıyor ki buradan bile içimizin ne kadar köreldiğini anlayabiliyoruz.

hep bir yazı yazma isteği var içimde. durduk yere kabarıp, sonradan bir nihayete ermemesi benim şevkimi daha da kırıyor.yazar olmak bence dünyadaki en zor iş. tartışabiliriz bunu. bana doktorluğun daha zor olduğunu söyleyebilirsiniz ama ben bu seferliğine sizin savınızı kulak ardı edip, kendi doğrumun doğruluğuna yüzde yüz inanmak istiyorum. hayatımın hiçbir alanında kendi doğruma yüzde yüz inanamadım, bari bırakın ufacık bir konuda da benim hatrım kırılmasın. 

neyse diyeceğim o ki, yazmak istediğim otel hikayesi, hep bir hayal olarak içimde yaşıyor. ne yazmaya cesaretim var, ne de nereden başlayacağıma dair bir bilgim. 

2 yorum:

  1. Son 1 yıldır herkes aynı durumda... Ben de derin bi nefes alıp başlıyorum, sonra nefesimi verip siliyorum... Yazarken düşününce demoralize ediyor insan kendini... Başla bir yerinden gelir gerisi... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. umarım öyle olur, herkes herkesin yazdığına muhtaç, öyle güzelleşiyoruz... =)

      Sil

 

Instagram

Twitter Updates

Meet The Author

çince ve benim adım yanyana geçmeli bunu bilin. dil ve tarih coğrafya fakültesi'nden mezunum, yani gayet siyasi bir kişiliğim de var, bunu da bilin. küçüklüğümden beri şehir şehir gezerim, bilin. birçok alana el atmış durumdayım, her şeyden biraz tadarım, ney de üflerim, piyano da çalarım, bunları da bilin. ha bak bilgiye inanırım. bilmeye inanırım. hayatın çekilirliğini bilmede ararım. hep beraber bilelim. bilgi karın doyurmasa da kalbi doyurur diyelim. www.pinaraltay.com