oy vermek için yollara düşen türk gençliği








Yurtdışındayız ya nasıl olsa diyerek, vatandaşlık görevimizi ihmal etmiyoruz, ki bu da oturup 24 saat siyaset konuşmamızı ve ülkeyi kurtarıp baştakilere sayıp sövlemelerimizi bir derece meşru kılıyor. En azından vatanın bu halini değiştirmek için elimizden geleni yapmış oluyoruz. Türkiye'de oturup da evinin iki adım ötesindeki yere gitmeye üşenenlere duyrulur. Biz okuldan kalkıp bir saat yol gidip ulaştık oy vereceğimiz yere. Helali hoş olsun.

Hazır bari böyle bir yazıya başlamışken, Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçiliği'nin bulunduğu semtten de biraz bahsedeyim. Yukarda göründüğü üzre bu semt, Pekin'in diğer semtlerine göre biraz daha nezih. Çünkü zaten zengin tayfanın dolaştığı, alışveriş merkezlerinin, el sürülmeyen markaların, lüks gece kulüplerinin vs olduğu bir yer. Ayrıca büyükelçilikler de bu semtte sıralanmış durumda. Yolda yürürken yabancıya en çok rastladığım semtlerden biri. 

Biz öğrenci halimizle fazla gelemiyoruz buraya doğal olarak. Gece kulüplerine akan bir grup da olmadığımızdan kırk yılın başı, ya bayram seyran ayağına gelip elçilikte yemek yemek için, ya da hadi gidip Sanlitun'daki Arap ya da Türk lokantasında yemek yiyelim dediğimiz zamanlarda uğruyoruz. Kısacası, bu semtle olan bağımız sadece yemek üzerine kurulu. Başka da bir şey beklenemezdi, bilirsiniz.







Bu sefer bir etkinliğe koştur koştur yetişmek zorunda olmadığımız için, yollarda kendimizce eğlendik. Yukarıda görülen saçma sapan insan halleri, Çince kelimelerin insan vücuduyla canlandırılmış halleri. Çince bilenleriniz hangileri olduğunu tahmin etmeye çalışsın. Bilmeyenleriniz için, yukarıdakiler aşağı doğru kaydıracağınız geçiş fotoğraflarından ibaret.







Neticede oylar verildi. Herkes birilerine bastı geçti. Bu sefer hükümetin kurulması dileğiyle... Vatana millete hayırlı olsun. 


1 yorum:

 

Instagram

Twitter Updates

Meet The Author

çince ve benim adım yanyana geçmeli bunu bilin. dil ve tarih coğrafya fakültesi'nden mezunum, yani gayet siyasi bir kişiliğim de var, bunu da bilin. küçüklüğümden beri şehir şehir gezerim, bilin. birçok alana el atmış durumdayım, her şeyden biraz tadarım, ney de üflerim, piyano da çalarım, bunları da bilin. ha bak bilgiye inanırım. bilmeye inanırım. hayatın çekilirliğini bilmede ararım. hep beraber bilelim. bilgi karın doyurmasa da kalbi doyurur diyelim. www.pinaraltay.com