Arabesk tınılar, deli işi Çince, durum karışmaları ve ben.

Yukarda gördüğünüz bizim çok değerli kütüphanemiz. Ben bu fotoğrafları buraya, benim ne kadar çalışkan ve akıllı bir kız olduğumu anlayın diye koyuyorum. Annemin demin telefonda sorduğu; "Şimdi Çin'e gitsen, konuşabilecek misin?" sorusuna itifen cevabım budur. Ben, sen, o, biz, siz, onlar diyebilirim herhangi bir Çinli vatandaşa. İlla ki konuşmaksa istenilen, bu da bir konuşmadır. 

Neyse, derslerin yanında sosyal hayatımda da çok büyük değişimler var tabii ki. Mesela sınıf karışmaya başladı yavaş yavaş. Zaten 30 kişilik bir lise-kırması sınıfımız olduğu için herkes samimi ve dipdibe. Pek üniversite havasında değiliz anlayacağınız. E sınıf içinde de gruplaşmalar başladı. Birbirinden hoşlanmayanlar, ifrit olanlar vs. herkes kendi yerini buluyor artık.

Tüm bunların yanında nedenini anlayamadığım bir şekilde arabesk dinlemeye başladım ki, hani cidden arabesk sevmeyen bir insandım ben iki gün öncesine kadar. Işın Karaca güzel söylemiş, yapacak bi şey yok.
Ha bi de yeni Radikal çok güzel. Solcu olmayıp Radikal'ci olan bir insanımdır ben, bilen bilir. Sonunda adam oldular da Avrupa boyutlarına indirdiler gazeteyi. Yıllardır boğaz patlatmam sonucu duydu birileri sesimi. Yalnız oku oku bitmiyor be anam. Bir güne sığdırmak çok zor oluyor zira. Hele de benim gibi çok meşgul bir işkadını iseniz...