Yapacak bir şey yok. İnan hiç bir şey yok. Yani burada resmen günlerim denize gir, kitap oku, klimalı odaya kapan bilgisayar oyna, kısıtlı internet olduğu için şöyle bi dolan çık, öyle geçiyor. Ha aslında "kral hayatı" gibi görünüyor. Tüm yıl boyunca da şu saydıklarımı yapabilmek için milletin başının etini yediğimi biliyorum ama işte işin güzelliği biraz da orada. Elinde değilken iste, elindeyken de sıkıl. Motto bu olmalı.
Günlerim daha çok insanları kesmekle (gözle) geçiyor. Değişik tipler var çünkü. Genç turist kızlar, bu genç turist kızları kesen öküzden kırma bizim Türk erkekleri, birbirlerine peynir, zeytin götüren teyzeler, bağrış çığrış sokakta oynayan veletler... Klasik bir mahalle hayatı yani. Resmen turistik Kuşadası'nda, Tarlabaşı mahallesi havası yaşıyorum. Tabii daha nezih. Yani en azından düzgün insanlar yaşıyor evlerin içinde.
Büyük bir üşengiçlik içindeyim bir yandan da. İnanın, fotoğraflarla uğraşmak bile gözümde büyüyor. Yukarıdakilerle bile binbir nazla uğraştım. Halk plajında da hayat daha bir güzel. Hergün iki kızı ve bir oğluyla gelen bir adam var. Nasıl neşe, nasıl ilgi... Hiç denizden çıkmadan oynuyorlar. Yalnız oğlan 10 yaşında falan ve denize mayosuz giriyor. Bunu neden anlattım şimdi bilmiyorum ama güzel geçiyor günler yani. Halk mahallesi ve halk plajı, inanın en sosyetik otel "beach"lerine on basıyor.
Sağlıcakla...
allahtan kusadası guzel
YanıtlaSilSevgili Pınar,
YanıtlaSilGünlük hayat, insanlar hakkında dah fazla resim bekliyoruz.
Hani senin de
"Günlerim daha çok insanları kesmekle (gözle) geçiyor. Değişik tipler var çünkü. "
dediğin enstateneler hakkında.
İhtiyaç hissediyorsan, güvenlik için kask falan yollayabilirim.
Sevgiler.
Büyüklere selamlar.