Third Rock From the Sun



Acayip nostaljik yaşayan bir tipim. Hayaliyle yaşadığım zamanları, hiç yaşamadım aslında. 91'de doğunca sadece Tarkan, Mustafa Sandal, Çelik dönemlerini biliyorsunuz dolayısıyla.
Bu girişin "3rd Rock from the Sun"la ne alakası var?
Bu diziyle 2 yıl önce falan ComedyMax'te tanışmıştım. İlk bölümünden itibaren müdavimi olmuştum. Dizi 1996'da yayınlanmaya başlamış, 2001'de bitmiş. Biz her şeyi geriden takip ettiğimiz için bu diziyi de geriden takip etmiş olduk. Dizinin konusu zaten eğlenceli ama diziye bağlanma sebebim bir bölümünde Türkiye'yle ilgili küçük de olsa bir replik geçmiş olması. Düşünsenize 96 yılında Amerika'da sonuçta bir dizi içinde yer almışız. Bilmiyorum, bana çok önemli bir şey gibi gelmişti. Salakça olabilir.

Neyse, bu yazıyı yazmamın amacı, aslında geçen gün dizinin iki elemanıyla tesadüfen karşılaşmış olmam. Canlı olarak değil tabii.
Hikaye söyle başlıyor. Ben hastalık derecesinde bir Mad Men izleyicisiyim. Mad Men'de -bence dünyanın en güzel kadınlarından biri- Christina Hendricks diye biri var. Bu kadını araştırırken, neler yapmış, nerelerde oynamış falan diye, bir an da sevgilisiyle de karşılaşmış bulundum. Adam çirkin. Bu kadın bu adama nasıl bakmış falan diye düşünürken, adamın hangi filmlerde oynadığına bakmaya başladım. Listede "500 Days of Summer"ı görünce durakladım. Sonra adamın oradaki McKenzie yani Geoffrey Arend olduğunu keşfettim. Sonra aslında yüzlerce kez baktığım 500 Days of Summer IMDB sayfasını incelemeye başladım ve bir an da kafamda bir şimşek çaktı.
Filmde başrolde Joseph Gordon-Levitt var ya, sanki bu adı "3rd Rock from the Sun" da görmüştüm, sonrasında hemen dizinin sayfasına bir koşuş ve gerçekten de oradaki küçük oğlanın Joseph olduğunu kavrayış. Anam bir mutlu oldum, bir mutlu oldum. Kaç kere bakmışımdır adama, hiç aklıma gelmemişti o olacağı... Halbuki hiçbir şey değişmemiş.

İkinci elemanla karşılaşmam da bir dizi de gerçekleşti. Ugly Betty'i de severek izliyorum ben ve yeni bölümlerinden birinde bir konuk oyuncu geldi. O da 3rd'deki kadın çıktı. Gayet yapılı, sarışın, güzel bir kadındı dizide. Çok beğenirdim. Simdi yaşlanmış, bu sefer de bir kötü oldum. Dedim ne kadar ünlüydü o zamanlar, ne kadar aranan kadındı. Şimdi dizilere konuk oyuncu olarak geliyor, cildi rezil vs.

Hayatın gerçekleri sonuçta ama sanki kendimmişim gibi üzüldüm görünce. Fotoğrafta çok anlaşılmıyor nasıl değiştiği ama aslında acayip yaşlanmış.



Neden bu yazıyı yazdım bilmiyorum. Kendi yıllarım geçtikçe herhalde, başkalarının yıllarına üzülmeye başladım. Yapmam gereken onlarca test, sınav çalışması, kelime çalışması olduğunu da düşünürsek çok akıllıca bir iş olmadı nostaljik takılmak herhalde.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Instagram

Twitter Updates

Meet The Author

çince ve benim adım yanyana geçmeli bunu bilin. dil ve tarih coğrafya fakültesi'nden mezunum, yani gayet siyasi bir kişiliğim de var, bunu da bilin. küçüklüğümden beri şehir şehir gezerim, bilin. birçok alana el atmış durumdayım, her şeyden biraz tadarım, ney de üflerim, piyano da çalarım, bunları da bilin. ha bak bilgiye inanırım. bilmeye inanırım. hayatın çekilirliğini bilmede ararım. hep beraber bilelim. bilgi karın doyurmasa da kalbi doyurur diyelim. www.pinaraltay.com