Öğrenci evlerine bayılıyorum, Ankara'ya okumaya geldik geleli, o yıllardır anlatılagelen öğrenci evlerinin içinde bulunma şansı da elde etmiş olduk.
Aslında dışardan çok itici olan bu, her yer her yerde tarzı evlerin içine girince insan daha bir farklı hissediyormuş. Bir kere sınırlanamaz bir özgürlük var. "Çoraplarını yere atma" diyen yok, " Bu salonun hali ne" diyen yok, mutfak rezalet, topla şuraları" diyen yok...
Evet belki düzen tertip seven bendeniz için bunlar rahatsız edici şeyler olmalı. Ama olmuyor işte. En disiplinli insan bile, bir öğrenci evine girdi mi, kendini atmosfere kaptırıyor, "amaaaan, üzdü mü salla gitsin" kafasında bir vurdumduymazlığa erişiyor...
Benim öyle bir ortamda yaşama şansım olmadı, zira 50 senelik anneanne eşyalarım ve ben kuzu gibi oturuyoruz Yukarı Ayrancı sokaklarında. Zaten apartman da öğrenci evi zihniyetine uygun değil çünkü oturan herkes bundan 50 yıl öncesinde bina ilk yapılırken yerleşmişler, şimdi ölenler falan var ama apartmanın yarısı hala sağ ve gayet kararlı şekilde evlerinde oturuyorlar. Herhangi bir ses olması halinde kurul toplanıyor ve gereği yapılıyor...
Bilmem tabii, ne olacak belli olmaz, ben de belki öğrenci evine çıkarım ilerleyen senelerde. İstemiyorum da değil hani... Bir kere saat sınırlaması yok, aman anneannem merak etmesin, gidiyim 12'den önce mantığı yok...
Güzel şey bunları hayal etmek. Hepimiz öğrenci eviyiz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bu dönem sonunda benim evi görcen sen daha dur :D
YanıtlaSilbizim altımızda da erkek öğrenciler vardı.Dua ediyordum artık lütfen taşınsınlar diye,böyle bir gürültü olamaz.neyse ki taşındılar.şimdi uslu öğrenciler taşındı da rahatladık.
YanıtlaSil