beyaza bakıyorum.

ben bu yazıyı aslında akşam yazdım. yazıya başlarken internet vardı, sonuna geldiğimde yoktu. çok uğraştım yollayamadım...

benim için şu an gayet gecenin yarısı. saatin daha oniki buçuk olması ve çoğu insanın şu an hayatına yeni başlıyor olması da zırnık umrumda değil. çünkü benim şu an uykum var ve benim için gecenin yarısı. hem daha sabah boş boş oturmak için erken kalkmam gerekiyor ve bunun için de erken yatmam gerekiyor. ayrıca şu an benim için erken bi saat değil, geç bile kaldım, bunu söylemiştim. sabaha kadar bilgisayar başında oturup oraya buraya bir şey paylaşan siz insanlara acıyorum. evet gün içinde aynı olabiliriz ama gece oldu mu, uyumamız gerekir. bu benim değil, allahınızın koyduğu bir kural. zira bu konuda kendisiyle hemfikirim. çünkü hakikaten sabaha kadar uyunulmayan bir hayatı tahmin bile edemiyorum. oh ne şanslı piç! benim de oldu, olmadı değil. en çok dörde kadar oturabildiğim oldu. bilerek ve isteyerek değil. uyku tutmamasından. yani sandığınızın aksine piç değilim. tüm bu saçmalıkları buraya döşememin sebebi; şu an tansiyonumun düşük olması ve gözümü kapattığımda başımın hafifçe dönüyor olması. beyaz ekrana bakmak daha rahatlatıcı. o yüzden siz şu an uykunun ulviliğini yücelttiğim bu yazıyı okuyorsunuz. yani hala okuyorsanız...

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Instagram

Twitter Updates

Meet The Author

çince ve benim adım yanyana geçmeli bunu bilin. dil ve tarih coğrafya fakültesi'nden mezunum, yani gayet siyasi bir kişiliğim de var, bunu da bilin. küçüklüğümden beri şehir şehir gezerim, bilin. birçok alana el atmış durumdayım, her şeyden biraz tadarım, ney de üflerim, piyano da çalarım, bunları da bilin. ha bak bilgiye inanırım. bilmeye inanırım. hayatın çekilirliğini bilmede ararım. hep beraber bilelim. bilgi karın doyurmasa da kalbi doyurur diyelim. www.pinaraltay.com