gittim geldim yurtdışına ve şu an istanbul'da sakin ve huzurlu bir sıcakta oturuyorum. bu sıcaklığın sakin ve huzurlu gelmesinin belki de tek sebebi karşımda internet oluşumunun olmasıdır. yoksa yanlış anlaşılmasın bu cehennemden çıkma sıcakla herhangi bir yakınlığım hala yok. kışı severim, karı severim, üşümeyi özledim.
üşümek demişken viyana'da popomuzun donduğunu söylemeden geçemem. üst üste montlarla gezdiğimiz bu güzide yaz gününde hayatta olduğuma şükredip, amin verdim. bir haftanın sonuna doğru havalar ısınmaya başladı ve biz budapeşte'den istanbul'a gelirken, gene güneşin altında 35 derecede kahramanlar meydanındaki heykellere bakıp, adet gereği altlarında fotoğraf çekiliyorduk. bu çok mu sakin ve huzurluydu? hayır. üstüne üstlük beni eyleyecek bir internetim bile yoktu.
tatil fotoğraflarımı tabii ki de paylaşacağım, endişelenmeyin. sadece şu an 500 küsür fotoğrafı ayıklamaya uğraşmakla zaman kaybetmek istemiyorum. enerjim yok. halim yok. zaten her gün saat 7:30'da kalkmaktan imanım gevremiş durumda, kendi keyfim dışında bir şey yapmak istemiyorum. dediğim gibi sizi benim muhteşem tatil temalı fotoğraflarımdan uzak tutmak gibi bir niyetim asla ve kata yok. hepsine sabırla ulaşacaksınız. zaten merak etmeyin, deniz kenarı üstten ayak çekme temalı değil hepsi. deniz tatiline yarın gidiyorum. can sıkıntımla doğru orantılı olarak üstten ayak çekme fotoğraf paylaşımı gerçekleştirebilirim. ama ben ayak sevmem. ayaktan nefret ederim, o yüzden üstten başka şeyler çekebilirim. ki canımın sıkılacağı kesin. çünkü ben güneş sevmem. deniz sevmem.
sevmediğim tüm bu şeylerin arasında hep sevmediğim şeylerin arasına düşmem, bir şeylerin bir oyunu.dönmek istemiyorum. ankara'mı özledim. ama yine de istemiyorum dönmek. döndüğümde hiçbir şey olmayacak ve aynen yola devam edeceğim. şu okulun bitmesini bekleyeceğim. iki senem var. iki seneden sonra sudan çıkmış balık gibi çin'e gideceğim. orada da mal gibi dolanacağım falan filan işte.
"hayvan yemek"i bitirdim. hala hayvan yiyorum. tavuk yemeyi bırakmayı düşünüyorum sadece. nedenini yazmayacağım. oturup okuyun kitabı.
0 yorum:
Yorum Gönder