Garip bir vicdan azabı içindeyim şu aralar. Sanırım klasik bir "sınav sonrası sendromu" yani SSS.
Tatil döneminde olduğum için malum 25 saat dizi izliyorum. Daha doğrusu izliyordum. Ama böyle iç gıcıklayan, rahatsız eden bir şeyler vardı. Sonradan anladım ki, beyni o kadar sabitlemişim ki... Ders çalışmayıp, dizi izlediğim için beni rahat bırakmıyormuş. Halbuki ne çalışacaksın ulan! Çalışacak şey yok ki ortada... Ne yapayım, ünide yararı olsun diye oturup Çince çalışmaya mı başlayayım kendi kendime??
İnsan bazen mantıksızlığına yenik düşüyor. Yıllardır anlatılır Pavlov'un köpeği falan ama koşullanma ne demekmiş ben şimdi anladım. Öyle büyük bir baskınınn altına girmişim ki okula başladığımdan beri... Çalışacak bir şeyim olmadığı halde keyfime bakıyorum diye rahatsız oluyorum. Manyakça bir durum.
Aynı zaman da insanoğlunun sorun yaratmaya ne derece yatkın olduğunu da gösteren bir durum. "Çok güldük, kesin bir şey olacak" mantığını sürekli beynimiz tekrar ediyor. Sıkıldım sanırım zihnimin bana yaptığı baskıdan. Bugüne kadar hep sorumluluklarını ölüm derecesinde yerine getiren biri oldum, her şeyim planlıydı. Liseye başladığımda üniversitede Çince okuyacağım belliydi... Her işimi dakikalarla kontrol ettim.
Bitse bu durum, mutlu olurum. Ama bitmeyecek biliyorum.
Keşke biraz daha kalbime göre yaşayabilseydim...
Tatil döneminde olduğum için malum 25 saat dizi izliyorum. Daha doğrusu izliyordum. Ama böyle iç gıcıklayan, rahatsız eden bir şeyler vardı. Sonradan anladım ki, beyni o kadar sabitlemişim ki... Ders çalışmayıp, dizi izlediğim için beni rahat bırakmıyormuş. Halbuki ne çalışacaksın ulan! Çalışacak şey yok ki ortada... Ne yapayım, ünide yararı olsun diye oturup Çince çalışmaya mı başlayayım kendi kendime??
İnsan bazen mantıksızlığına yenik düşüyor. Yıllardır anlatılır Pavlov'un köpeği falan ama koşullanma ne demekmiş ben şimdi anladım. Öyle büyük bir baskınınn altına girmişim ki okula başladığımdan beri... Çalışacak bir şeyim olmadığı halde keyfime bakıyorum diye rahatsız oluyorum. Manyakça bir durum.
Aynı zaman da insanoğlunun sorun yaratmaya ne derece yatkın olduğunu da gösteren bir durum. "Çok güldük, kesin bir şey olacak" mantığını sürekli beynimiz tekrar ediyor. Sıkıldım sanırım zihnimin bana yaptığı baskıdan. Bugüne kadar hep sorumluluklarını ölüm derecesinde yerine getiren biri oldum, her şeyim planlıydı. Liseye başladığımda üniversitede Çince okuyacağım belliydi... Her işimi dakikalarla kontrol ettim.
Bitse bu durum, mutlu olurum. Ama bitmeyecek biliyorum.
Keşke biraz daha kalbime göre yaşayabilseydim...
Don't worry, be happy now.
çince vayyyyyyy. çoğu dilden daha iyi ;) bence şimdiden mutlu olmaya bak
YanıtlaSil