Kürtçe

Keskin görüşleri olan biri değilim. Blogda Kürtçe şarkı da, Ermenice şarkı da gördünüz şu ana kadar. Hatta tanımayanlar beni Kürt bile sanmış olabilir çünkü o derece hastasıyım Kürt melodilerinin. Hayır, ben Türk'üm ama ırkçılığı olmayan bir Türk.
Dün Kardeş Türküler'in konserine gittim Harbiye'de. İlah bir grup, bunu kimse inkar edemez. Baş solistlerden biri de Kürt. Arada Kürtçe söyler, sonra dediklerini Türkçe'ye çevirir. Konuk sanatçı olarak Diyarbakır'dan gelmiş bir def topluluğu vardı. Sıra onlara gelince çıkıp, şarkıdan önce Kürtçe bir şeyler söylemeye başladı baş defçi. 4-5 cümle kurdu, anlayan topluluk çoşkuyla alkışladı. Sonra bizim solist 1 cümle bile etmeyecek şekilde söylediklerini çevirdi. Milletin alkışladığı şekilde coşkulu değildi söyledikleri. Sonra defçi konuşmaya devam etti. bu sefer 6-7 cümle söyledi. Bizim solist yine 1 cümleyle olayı özetledi. İşte "barış, kardeşlik" falandı cümlenin içeriği. Eee şimdi ne var bunda diyeceksiniz.
Rahatsız oldum. Neden bilmiyorum. Kürtçe'den rahatsız olmam ben. Arkadaşlarım var, aralarında bir iki cümle Kürtçe konuşurlar, umrumda olmaz. Ama bu sefer rahatsız oldum. Sanırım adamın çok uzun konuşmuş olması, bizimkinin konuşmayı kısa bir şekilde çevirmiş olması, anlamadığın bir dilde 12 cümle gibi uzun bir konuşmayı oturup etrafıma saf bakışlar atarak dinlemiş olmam nedenlerden birkaçı...
Adam Diyarbakır'dan gelmiş, Kürt bir grup. Tabii ki Kürtçe konuşacak. Ama eğer Kürtçe konuşacaksan neden kısa cümlelerle demek istediğini ifade etmiyorsun? Böylece Türkçe'ye de adam akıllı çevrilir, biz de senin ne demek istediğini daha net anlarız. Ayrıca karşında Kürtçe bilmeyen bir topluluk varsa neden çıkıp Kürtçe'yle destan yazıyorsun? Makedonya'dan gelen bir grup vardı, onlar neden kendi dillerinde konuşmadılar? Adam komik bir Türkçe'yle derdini anlatmaya çalıştı. Sırf bize jest olsun diye, sırf ayrıca bir çeviriye gerek kalmasın diye. Çok da sevildi adamın Türkçe konuşmaya çalışması...
Ya dediğim gibi benim Kürtçe'ye karşı olduğum falan sanılmasın. O sahnede sürekli Kürtçe konuşuluyor zaten ve hiç de batmıyor. Yine de ne bileyim, dün o defçi özellikle biraz kastı gibi geldi bana.
Ya da kimbilir belki şu son günlerde olan olaylar yüzünden bu kadar gerginiz.

2 yorum:

  1. Türkiyenin dili Türkçe .. Türkçe konuşulması gerekir ve de rahatsız olurum Kürtçe konuşulmasından. Ki Kürtçe bir dil değil. Bunun araştırması yapıldı, sadece lehçe gibi bir şey böyle karıştırmışlar arapça,farsça bilmem ne ortaya karışık adını da Kürtçe koymuşlar. Böyle konuşmalarının tek sebebi daha fazla provoke etmek olayları. Hesapta özgürlük istiyorlar ya .. ( daha ne kadar özgür olabilirler acaba ? ) biz burdayız gibisinden kendilerini böyle ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Ama Türkiye Türklerindir bunu da bilsinler. Ya sev ya terk et. Bazıları diyor ya kürdistan mürdistan diye, hani onlara göre var ya çok istiyolarsa gitsinler başka ülkeye çünkü benm ihtiyacım olan "Ne Mutlu Türküm Diyene" diyen adamlardır kardeşim. Başkasını istemem ülkemde. Değilse böyle biri, yolu görsün bir daha da dönmesin ..

    YanıtlaSil
  2. sayın vesaire;
    faşist düşünceler ülke,dil,millet ayırt etmiyor işte.sayısı milyonlarla telafuz edilen bir milleti, "böyle karıştırmışlar arapça,farsça bilmem ne ortaya karışık adını da Kürtçe koymuşlar" gibi oldukça bilimsel(!) bir şekilde göz ardı edebilirsiniz. Bu sizin içinizi rahatlatabilir. Fakat bu gerçeğin bu şekilde çözülmeyeceğini artık çocuklar dahi biliyor. Bir hafta içinde onlarca şehit verdik. Ve bu sorunun, bu günlere bu denli artarak gelmesinde, geçmişte uygulanan yasakçı zihniyetin yatsınamayacak kadar büyük etkisi olduğunu bile bile aynı zihniyeti devam ettirmek hiç akıl karı gibi gözükmüyor. Terk etmeye davet ettiğiniz insanların kendi topraklarında yaşadığını unutmayın. Ne Türk-Kürt arasındaki düşmanlığı körükleyin, nede bölücülerin bunu kullanmalarına izin verin.
    Saygılar

    YanıtlaSil

 

Instagram

Twitter Updates

Meet The Author

çince ve benim adım yanyana geçmeli bunu bilin. dil ve tarih coğrafya fakültesi'nden mezunum, yani gayet siyasi bir kişiliğim de var, bunu da bilin. küçüklüğümden beri şehir şehir gezerim, bilin. birçok alana el atmış durumdayım, her şeyden biraz tadarım, ney de üflerim, piyano da çalarım, bunları da bilin. ha bak bilgiye inanırım. bilmeye inanırım. hayatın çekilirliğini bilmede ararım. hep beraber bilelim. bilgi karın doyurmasa da kalbi doyurur diyelim. www.pinaraltay.com