by pinar
Bak ben sana söyleyeyim... Bir kere gemileri anlamak o kadar kolay iş değildir. Sahilde anamla otururken boş gemilerinin nasıl göründüğü ve dolu gemilerin nasıl göründüğü konusunda uzun mastır çalışamalarım olmuştu zamanında. Hatta o devirlerde "Annneee bak! Bu gemi boş. Boş di mi? Bak, boş. Altındaki kırmızı yer gözüküyo. Boş, bak di mi?" nidaları atarak zekamın seviyesini tüm dünya halkına duyurma çabaları içerisindeydim. Aslında ben gemileri değil de, üzerlerindeki o rengarenk odacıkları severim. Onların adı ne, onu da bilmiyorum aslında. Jackie Chan'in bir filmi vardı, Çin'in son imparatoru mudur nedir, küçük bir velet, onlardan birinin içine atılarak kaçırılıyordu, Jackie de bunu kurtarmaya çalışıyordu falan... O zamandan beri hastasıyım o yük bilmemnelerinin. Gayet dekoratif, gizemli ve hoş parçalar. Mesela bak yukardaki gemi dolu. "Yuh onu biz de söyleriz!" demeyin. Bilimsel tarafından bakın olaya. Yukarıya bakmayın aşağıya bakın. Kırmızı yer gözükmüyor! İşte o yüzden dolu! Bu işler böyle yürüyor şekerim.
0 yorum:
Yorum Gönder