Verin artık bee!

Yaa ne lanet bi şeydir şu dershane durumu!
Otuz yıl oldu başlayalı, hala kitap verecekler de, biz çalışacağız da, testleri çözeceğiz de...
Yok anam yok, tam diyorum "Bak, ineklemek geliyor içimden, verin artık şu lanet olası kitapları", haftaya vereceğiz diyorlar.
"Haftaya" geliyor, ama kitaplar gelmiyor bir türlü. Mayıs'ta başladık, insaf dersiniz!
Sonunda bugün 2 tanesini lütfedip verdiler. Dershanenin adını dillendirmeyeyim burada, tazminat falan yemek istemiyorum!
Dedim "Eee nerde bunların gerisi?"
"Onları yarın vereceğiz?"
"Acaba neden, sorabilir miyim?"
"Taşıyamazsınız ki!"
Yaa kardeşim sanane!!! Ben değil miyim taşıyacak olan o kitapları. Ayrıca adam olun biraz, Birey kitapları verirken, yanında bi de kendi torbasını vermiş, siz de verin bize öyle bir şey!
Benim mi söylemem gerekiyor yani böyle bir şeyi!
İnsanı çileden çıkarmak için ellerinden geleni yapıyorlar!
Ağladım bugün, kitapların verileceğini duyunca, olay oldu sınıfta "Chen'in gözleri doldu" falan diye.
Matematik hocası derse girdi, kitaplardan ses yok!
"E hani hocam kitaplar?"
"Herhalde bugüne yetişmez matematik kitapları."
"Neden hocam, getirmediler Mİ DERSHANEYE??!!!"
"Evet ama anca iki tane falan dağıtırlar herhalde."
"Tamam hocam, artık lütfen konuşmayalım, vazgeçtim ben, hatta gidiyorum artık. Görüşürüz artık bir yerlerde..."
"...??"