Nobel Son

Bugün çok sevgili Gülcük'ümle Nobel Son'ı izledik. Daha doğrusu, onu zorla çekiştirerek izlettim. Çünkü filmin içinde Alan Rickman vardı. Çünkü sırf dün o adam için bu filmi indirmiştim ve izlemem gerekiyordu!! (Biliyorum, korsancılık kötü bir şey)

Filmin tabii ki burada anlatmayacağım. Sadece genel hatlarıyla; bir adam var(Alan). Bu adam Nobel'i kazanıyor. Bunu bir de oğlu var(Bryan Greenberg). Bu oğlan kaçırılıyor ve büyük bir kaos başlıyor. Klasik bir kaçırılma, aksiyon filmi falan sanmayın sakın. Filmin sonunda neler olduğuna dair baya bir konuştuk Gülcük'le. Baya bi karışık yani, her şey çorap söküğü değil!

Yalnız, biz filmi falan bir kenara bırakalım da... Alan Rickman nasıl bir şey yaaa!!??? Ben mi sadece böyle düşünüyorum, merak ediyorum. Adamın gavurlar arasında baya bi popülaritesi var, orası kesin. Ama Türkiye'de kime söylediysem, burun kıvırdı adama. Çok sevgili, öz arkadaşlarım dahil...

Alan Rickman'ın sesini hiç duyma şansına eriştiniz mi bilmiyorum ama böyle bir ses yok!!! Zaten baya köklü bir üniversitenin bilimsel bir araştırması sonucu adamın sesi en mükemmel ses seçilmiş. Öyle anket falan değil yani, boru değil!!!

Ve hayır, ben bu yazıyı yazmak için Alan Rickman'dan para almadım ama artık bizi de bir görür, bu yazının karşılığını verir diye düşünüyorum... Kısmet, alın yazısı... :D

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Instagram

Twitter Updates

Meet The Author

çince ve benim adım yanyana geçmeli bunu bilin. dil ve tarih coğrafya fakültesi'nden mezunum, yani gayet siyasi bir kişiliğim de var, bunu da bilin. küçüklüğümden beri şehir şehir gezerim, bilin. birçok alana el atmış durumdayım, her şeyden biraz tadarım, ney de üflerim, piyano da çalarım, bunları da bilin. ha bak bilgiye inanırım. bilmeye inanırım. hayatın çekilirliğini bilmede ararım. hep beraber bilelim. bilgi karın doyurmasa da kalbi doyurur diyelim. www.pinaraltay.com