Bu parçayı ilk defa serviste okula giderken duydum. İşte bundan iki yıl önceye falan denk geliyor. Daha başlangıçta beni kaptı melodi ama sağolsun şoförümüz şarkı daha yarısına gelmeden kanalı değiştirmişti.
Sonunda bir koşuşturma başladı. Azıcık dinleyebildiğim için sözleri de tam hatırlamıyordum... Önüme gelene soruyorum; "Eylül, okul yolu falan böyle sözler işte... Biliyor musun?"
Kimse bir yanıt veremiyor tabii, en sonunda umudu kestim, bıraktım işin ucunu.
Bir gün gene arabayla bir yere gidiyoruz, İstinye Park'tı sanırım tam hatırlayamadım. Bir an da başladı bu şarkı gene radyoda. Ben de bir telaş halleri, "sakın çevirme, sakın çevirme" diye. Babamdan da "mal mısın sen" bakışı. "Niye çevireyim, severim ben bu şarkıyı." dedi.
-Kim bu?
-Alpay.
-Şarkının adı ne?
-Eylül'de gel.
-Hele şükür yaaa!!!
Ne varsa ana babada varmış, ben onu anladım. Eski şarkı tabii, herkesin bilmesini beklememeliydim. Hele ki benim yaş grubumun!..
Neyse, işte sonunda şarkıyı bulmuş oldum, o günden beri sürekli dinlerim. Bir türlü bıkamadım.
Çoğu kişi sıkıcı bulsa da bu şarkyı, ben gayet sanatsal buluyorum!
Etiketler:
Saygılar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder